Medyadaki haberler, psikolojik harekatın omurgasını oluşturur.
Bu, bazen doğrudan kimi zaman da dolayı yapılır.
Haberin veriliş biçimi, odaklandığı husus ve de haberde kullanılan dil; okuyucunun algısını etkiler, şekillendirir.
*
Bu mevzuda verebileceğimiz birçok örnek var, elbette…
Bu yazımızda, Gazze’deki Filistin-İsrail Savaşı ekseninde “kamuoyunu zehirleyen” bazı güncel haberleri örneklemekle yetineceğiz.
*
Medyada yer alan haberlerde çok büyük ölçüde İsrail’in “Özne” olduğu görülüyor.
İsrail’in veya onun hamisi konumundaki ABD’nin planları, hedefleri, amaçları vs. ön plandadır.
Buna mukabil, Filistin veya Hamas özne değildir.
Keza, Filistin halkının en öndeki destekçisi Türkiye’nin “planları, ne yapmakta olduğu yahut planları da -nedense- özne olamıyor!
Üstelik: İsrail’in planları “gerçekleşmiş ya da sonuca ulaşmış” gibi verildiğinde; ister istemez, bu soykırımcı devletin lehine bir psikolojik harekât hayata geçiyor.
*
Son birkaç gündür “Gazze halkının hicret etmek zorunda kalacağına” dair muhtelif haberlerin zihinleri esir aldığı gözleniyor.
(İsrail devletinin soykırımıyla 50 binden fazla masum insanın hayatını kaybettiği Gazze’den canları pahasına ayrılmamakta çok kararlı bir halktan söz ediyoruz.)
Bu haberlerin en ileri versiyonu “500 Bin Filistinli Sina Çölü’ne Sürülecek, Sonra da Afrika’ya Gönderilecek” başlıklı olanıdır.
Haberin bu şekilde verilişi, “İsrail planının kaçınılmaz olarak gerçekleşeceği ve başta Türkiye hiçbir devletin böyle bir vaziyete karşı koyamayacağı” yollu ön yargılı ve yanıltıcı bir algı oluşturuyor.
Dikkat edilirse, burada İsrail’in planlarını deşifre etmekten “çok daha farklı bir yola giren” zehirleyici bir manşet haber mevzu bahistir.
*
Suriye’deki Esad rejiminin sadece on iki gün içinde nasıl devrildiği gerçeğini dolaylı veya doğrudan örtbas etmeye çalışan bir “Türkiye Medyası” var.
Suriye’deki sıra dışı hadisenin “ABD’nin de desteği ile İsrail’in güvenliğini sağlamak için yapıldığı” yolundaki zehirli yalanları haberlerinde ve yorumlarında itina ile zerk eden de onlardır.
7 Ekim 2023’te Hamas’ın düzenlediği Aksa Tufanı Operasyonundan günümüze kadar İsrail’in kaybettiği askerlerin sayısını “hiç merak etmeyen” ve bu konuya Tel Aviv’in resmi yalanlarını tekrarlamanın haricinde “hiç girmeyen” bir medyadır, bu…
Golan Tepeleri’ndeki İsrail İşgali ortadan kaldırıldığında; dahası, Mescid-i Aksa gün gelip de İsrail’in işgalinden kurtarıldığında; işte bu Malum Medya “ABD’nin buna izin verdiğini ve bunu da İsrail’in güvenliği için yaptığını” yazacaktır, emin olabilirsiniz!
