Bu memleketin kaderi, annelerinin gözlerinden daim bir acının akar olması mıdır? Bu kaderi bize “deli gömleği” edenler, hangi hikmetten sebep bu işe dalmıştır?
Vatanlar, yuvadır. Ve “galat’ı meşhur” derki; “yuva, dişi kuşun eseridir.” Bizce bu galatın aynası; annelerimizdir.
Annelerin alıştırıldığı hususlar, artık vatanın kendisi olur. Acı, daim ve kat’i ise; vatan inim inim inler! Feryadın bestesine ekler durur! Kahır, hanelerin direği olursa; vatanın tüm direkleri kahrolur! Heleki bu kahır, kazanda pişip nefret olursa; sevgi o vatanı terk eyler.
Bugün, Allah’a en büyük şükrüm ne diye sorsan; “analarımızın feraseti” derdim. Çağlayarak akan o yaşların nefret kazanında kaynamaması için; ağıttan mersiyeye; acıyı dil ile sırlamanın yüksel Kemaline sığınmıştır analarımız! Bu muazzam bilgelik, onların bir kazanda pişmesine işaret eder. Meğer analarımız; acıyı bal eylemenin ustası imiş! Nefret, bundan yeşermez olmuş Bedi’ül-Vatan demeye layık bu topraklarda.
Ve ben bir gurura kapıldım bugün! Kibir denmez ama; bir gurur! Mesaisinde bulunduğum siyaset müessesemiz, tam bugün devirdi o “nefret kazanını!” Terörsüz, acısız, ahu ve ağıtsız analara hasretliğini ilan etti.
Bu, siyaset değil; borçtur. Borç; tam manasıyla ödenmelidir.
Bu anneler günü, terörsüz yarına çevrili iken; bunu yıkma gayesi; sadece yarına dönme değildir. Anayı nefret kazanına, acıyı ve mersiyeyi gündelik söze sabitleme ısrarı olur bu ile muhalif olandaki hal.
Ve o analarki; acıyı bal eylemede Kamil, nefret kazanına harc’olmaktan uzaktır. Bu kemalin sebebi ne, bilir misin?
Yarına bakar olmaktır. Nefret; bende ettiğini benimle olanda (analarda) eder mi? İşte bundan korkmaktır. Kemalin sırrı buncadır.
Yarına bakma üzere olan gözlerden acı perdesi kalkarsa ne olur? Yarına bakma; perdesiz olur! O yarın; acıya yurt değil ise ne kalır? Bal kalır, bal ustadı kalır. Yarına bakan Kemal; acıyı unutur; balı unutmaz!
İşte o analar bu hale gelirse; bu ülke yarına bakmaya başlar! Bu bize aş olur, ekmek olur, bilim olur, zanaat olur, kemalat olur; işte o zaman bu vatan, Cennet olur.
Bunlar olduğunda; şehitlerin ruhu şad olur! Yokluk perişan olur! Birlik hasıl olur.
O sebeple, namusa kemend etme üzre son sözü söyleyeyim;
Terörsüz Türkiye için dikilen fidanla, bugün bir bayram olur! Bu fidana su vermek; Hakka hizmet olur. Fidana kastetmek; vahşet olur, ihanet olur…