İmamoğlu Operasyonu CHP'lilerin Jurnali mi?
Hükümetin Zaafı mıdır?
19 Martta İstanbul büyükşehir belediyesi, şirketleri ve ihale alan firmalara yönelik operasyon yapıldı.
Şimdiye kadar İmamoğlu ve elliye yakın kişinin tutuklanması ile soruşturma devam ediyor.
Operasyonun ilk gününden itibaren AK Partililerin koro halinde söylediği;
Diploma meselesini İmamoğlu'nun bir akrabası ihbar etti.
İhale konularını ihbar edenlerse yine CHP içinden gizli ve açık tanıklar.
Neredeyse bizlik bir durum yok.
Bizim dahlimiz yok. Diyecekler.
Tamamen CHP'lilerin iç çekişmeleri sonucu ortaya çıkan bir durum gibi sundular.
BÜYÜK PARADOKS
Dicle kenarında bir kuzuyu bir kurt kapsa kuzunun hesabını Allah, Ömer'den sorar, denen bir inanış ve devlet idaresi geleneğinden gelmiyor muyuz?
İddialara göre beytülmal,ın 560 milyarı kaybolacak ama devlet bihaber olacak!
Sormazlar mı?
Nerde bu devlet? Diye
Eğer durum AK Partililerin ifade ettiği gibiyse,
Eyvah ki eyvah...
Ağla Türkiyem ağla...
Devletin yolsuzluğu tespit iradesi ve yöntemleri bu kadar mı zayıf yani...
Misal iddialar arasında olan,
Hakkari'den 141 milyonluk Muş'tan 95 milyonluk "şerbetli tatlı" alınacak,
Hem de kim ne derse desin,
"istediğin adama iş ver" yöntemi haline gelen 21/B pazarlık usulü ile yapılacak ama içerden bir ihbar olmadan bu kadar
açık suistimal görülmeyecek öyle mi?
Eyvah ki eyvah...
Söylendiği gibi ihbar ile ortaya çıktıysa,
O ana kadar.
Hiç olmazsa bir yetkili veya siyasi bir çıkıp "İstanbulluların şekeri mi düştü..?"
"Nedir bu 250 milyonluk "şerbetli tatlı" alımı..?"
"İstanbul'daki tatlıcılara kıran mı girdi..?"
"Doğuya gittiniz bari hiç olmazsa baklava ve tatlıları ile dünyaca ünlü Gaziantep'ten alsaydınız..!" Diyemedi mi?
Bir de bu "250 milyonluk "şerbetli tatlı" gerçekten geldi mi? Hangi araçla geldi? Mobeseden bakalım.." diyecek bir Allahın kulu çıkmadı mı?
İddiaların vehameti karşısında,
Neredeydi AK Parti meclis üyeleri?
Devletin kolluk, denetim, yargı, mülki idaresi sınıfta mı kalmıştır?
Soru işaretleri giderilmelidir.
Özellikle rantı yüksek deniz kıyısı kentlerde
hükümetin atadığı bürokrasi ekibinin de içinde olduğu süfli ilişkilere de mercek tutulmalıdır.
Çevre ve şehircilik müdürlüklerine dikkat!
Zira işin içinde para olunca siyasi görüş, aidiyet, makam rafa kalkıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da CHP'nin iç çekişmesi minvalinde ifadelerde bulundu.
Sayın Cumhurbaşkanından bu fakir halk adına beklentimiz.
Bir musibet bin nasihatten evladır şiarıyla,
devletin denetim mekanizmalarında acil revizyon yapılması için gerekli idari ve yasama faaliyetlerini başlatmasıdır.
Tüm kurumları bir yolsuzluk check-up'ından geçirmek gerekir.
Suistimal noktaları, arızalar, defolar bulunmalıdır.
Çok önemli bir hususta "denetleyenlerin de denetlenmesidir" keyfilik sıfır noktasına çekilmelidir.
Zira yolsuzlukların ortaya çıkması,
Tesadüflere bırakılmamalıdır.
Ya da Dostoyevski'nin suç ve ceza romanındaki gibi iç dünyasında hesaplaşma yapıp vicdani muhasebe sonrası Raskolnikov haleti ruhiyesi ile davranacak kişilerin çıkması umuduna...
NE YAPMALI?
Ne yapılacaksa,
Hızlı olmalıdır.
İbretlik olmalıdır.
Savsaklamaya, sürüncemeye, bürokratik kırtasiyeciliğe havale edilmemelidir.
İhale, yolsuzluk, irtikap vb. İddialar ciddi ise görevden el çektirme hızlı işlemelidir.
Temsil bir başkan ihaleye fesat karıştırıyor davası on yıldan önce bitmiyor. Diyelim ki yargılama sonucu ceza aldı. O halde böyle kriminal birine neden on yıl yöneticilik yaptırılır?
Kendi şirketiniz olsa böyle bir kişiyi yönetici olarak tutar mısınız?
ŞEHİR RANTLARI HAZİNEYE
Sadece belediyeler değil devletin tüm kurumların da 21/B ve çeşitli şartname hokkabazlıkları büyük vurgunlar yapılıyor.
Artık dur demenin zamanı gelmedi mi?
Daha ne kadar seyredeceğiz bu yasal! kılıflı soygunları?
Belediyelerden imar rantı alınmalı,
Herkesin bildiği ama sustuğu, bu kolektif körlük bitmeli, maskeli balo son bulmalıdır.
Şehir rantları son kuruşuna kadar devlet hazinesine akmalıdır.
Birkaç isim hariç belediye başkanlarının "baldırı çıplak" oturduğu makamlardan, "komprador iş insan"larına evrilmesini daha ne kadar izleyeceğiz?
İhaleler tek merkezden borsa usulu çok basitleştirilmiş elektronik sistemlerle talep ve fiyatların günlük oluştuğu bir sistem kurulmalıdır.
Türkiye'deki İhalelerden ve piyasalardan,
tavsiye edilen/makul fiyatlar hergün güncel olarak yayınlanmalıdır.
Beytülmâl, yetim hakkı kişilerin inisiyatifi ve vicdanına bırakılamaz. Bırakılmamalıdır.
CEMİL MERİÇ'İN RUHU ŞAD OLSUN
Büyük mütefekkir Cemil Meriç'in
Ortada bir pasta var.
Sağdan yiyene sağcı,
Soldan yiyene solcu.
Diyorlar demişti.
Haydi Sayın Cumhurbaşkanı;
Sağ/sol ayrımsız,
"O pastaya halel getirmeyecek, fedakâr ve kanaatkâr halkımıza hakkaniyetle pay edecek..." kişiye de "Erdoğan" desinler...
Büyük bir "temiz eller" operasyonu için geç bile kalmadık mı?
Şüphesiz ki,
Her israf, her yolsuzluk,
Bu fakir halkın sofrasındaki ekmeği küçültüyor.
Memlekette
Dert ekmek,
Dert geçim,
Unutmayalım...