Siirt Üniversitesi Konferans Salonu, Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin masaya yatırıldığı önemli bir etkinliğe ev sahipliği yaptı. "Türkiye Yüzyılı'nda Avrupa Birliği (AB) ile İlişkilerimiz" başlıklı konferansa konuşmacı olarak katılan Büyükelçi Egemen Bağış, Türkiye’nin küresel rolüne ve dış politikadaki yeni vizyonuna dair çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
"Türkiye, İlham Kaynağı Olmaya Devam Edecek"
Konferansta konuşan Büyükelçi Egemen Bağış, terörden arındırılmış bir Türkiye'nin yalnızca kendi güvenliği açısından değil, bölge ülkeleri ve dünya için de çok daha güçlü ve örnek bir ülke olacağını vurgulayarak şunları söyledi:
"Terörsüz bir Türkiye her zamankinden daha güçlü bir ülke olarak tüm bölge ülkeleri ve dünya için ilham kaynağı olmaya devam edecek."
"Türkiye, Küresel Meselelere Yön Veren Bir Aktör"
Bağış, Türkiye'nin millet iradesine dayalı vizyoner yaklaşımıyla hem bölgesel hem de küresel ölçekte söz sahibi olduğunu belirtti. Dünya genelinde siyasi liderlik konusunda bir boşluk yaşandığına dikkat çeken Bağış, Türkiye’nin bu süreçte önemli bir rol üstlendiğini ifade etti:
"Böyle bir dönemde aslında biz çok şanslıyız. Gerçekten bütün dünyanın saygı duyduğu, tecrübeli, kararlı ve dünya liderlerinin arabuluculuğuna güvendiği bir liderimiz, bir Cumhurbaşkanı'mız var. Sayın Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lidere sahibiz."
Ukrayna ve Rusya arasındaki savaşta Türkiye'nin yürüttüğü arabuluculuk faaliyetlerinin, dünya genelinde büyük takdir topladığını vurgulayan Bağış, aynı zamanda küresel krizlerde de Türkiye'nin önemli bir denge unsuru haline geldiğini dile getirdi.
"Türkiye’nin Dış Politikası Cesaret İster"
Bağış, Türkiye'nin izlediği bağımsız ve proaktif dış politika yaklaşımının sadece diplomatik hamlelerle sınırlı olmadığını belirtti. Adalet, hakkaniyet ve mazlumdan yana tavır almanın Türkiye’nin dış politikasında merkezde yer aldığını söyleyen Bağış şu ifadeleri kullandı:
"Bütün bunların arkasında haksızlık karşısında adaleti, eşitsizlik karşısında hakkaniyeti, zulüm karşısında mazlumları savunan bir dış politikamız var. Bu cesaret ister. Bugün dünyada birçok ülke bu cesareti ortaya koyamıyor."
Türkiye'nin Gazze meselesindeki tutumuna da değinen Bağış, çok az sayıda ülkenin bu konuda açık ve net bir duruş sergileyebildiğini kaydetti.
"AB için Türkiye Vazgeçilmez"
Bağış, Avrupa’nın önde gelen yayın organlarından birine atıfta bulunarak Türkiye’nin Avrupa Birliği için önemini şu sözlerle vurguladı:
"Le Monde gazetesi Türkiye'nin, zayıflayan AB için artık vazgeçilmez bir ortak haline geldiğini belirtiyor."
Bu ifadenin Türkiye’nin uluslararası alandaki yükselen konumunu ve AB için taşıdığı stratejik önemi net bir biçimde ortaya koyduğunu belirtti.
“Hem Güvenlikte Hem Motivasyonda Etkiliyiz”
Türkiye’nin yalnızca diplomatik girişimlerde değil, insani ve ahlaki duruşuyla da küresel anlamda bir örnek teşkil ettiğini vurgulayan Bağış, Türkiye’nin aynı anda birden çok alanda aktif rol üstlendiğini söyledi:
"Türkiye olarak hem Filistin'de akan kanın durması için gayretlerimize devam edeceğiz hem de Suriye'nin güvenlik ve istikrarına yönelik tehditlere karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Hem Avrupa Birliği'nin güvenlik mimarisine destek vermeye bir yandan da Türkiye'yi kendine ilham kaynağı olarak gören milyarlarca insana o motivasyonu vermeye devam edeceğiz."
Ortak Vizyon, Ortak Gelecek
Avrupa Birliği'nin de artık Türkiye'nin vizyonunu paylaştığını belirten Bağış, karşılıklı fayda ve saygı temelinde yeni bir döneme girildiğine dikkat çekti. Küresel etkileşimin daha da derinleştirilmesi gerektiğini vurgulayan Bağış, Türkiye'nin bu yönde güçlü adımlar atmaya devam edeceğini ifade etti.
Konuşmasını bir kez daha Türkiye’nin bölgesel rolüne dikkat çekerek tamamlayan Bağış, şu sözleri yineledi:
"Terörsüz bir Türkiye her zamankinden daha güçlü bir ülke olarak tüm bölge ülkeleri ve dünya için ilham kaynağı olmaya devam edecek."
