Türkiye'nin yaşadığı en büyük felaketlerden olan Kahramanmaraş depremi sonrası daha güvenli bir yaşam alanı için karavanlar tercih sebebi oldu. Çoğunlukla meraklısının ilgi duyduğu karavanlar böylesi bir zorunlulukta tercih edilince kafalarda da pek çok soru işareti oluşturdu. Bir süredir karavan kullanan ve ailesiyle yaptığı seyahatleri YouTube kanalında yayınlayan avukat Tolga Han Yavuz, kendisine yönlendirilen karavanla ilgili sorulara çektiği videoyla cevap veriyor.
Yavuz ailesinin çocuklarının daha ilkokul birinci sınıftayken karavanla dünya turu yapma hayali vardı. Aile, çocuklarının hayalini gerçekleştirmek, onlara hayal kurmayı ve hayalleri için çalışmayı öğretebilmek amacıyla karavan almaya karar verdi. Geçen sene de uzun araştırmalardan sonra kendilerine bir çekme karavan satın aldılar. Karavanlarıyla Avrupa’da yaklaşık 6 bin kilometre yol yaparak 13 ülkeyi gezdiler. Daha önce ailece birçok defa çadır kampı yapmışlardı. Karavanla da Türkiye’de çeşitli kamplarda konakladılar ancak özellikle karavanla Avrupa turu konusunda bilgileri ve tecrübeleri yoktu. İnternette de yeterli bir bilgiye ulaşamayınca gerek Avrupa turu gerekse karavanda yaşama dair deneyimlerini açtıkları YouTube sayfasında paylaşmaya başladılar.
'İNSANLAR EVLERİNE GİRMEK İSTEMİYOR'
Türkiye'de yaşanan deprem felaketinin ardından barınma konusu en büyük sorun haline geldi. Deprem acısını yaşayıp bir de ihtiyaçları gidermeye çalışmanın yıpratıcı bir süreç olduğuna değinen Tolga Han Yavuz, “Bu konuda deprem bölgesinde yakını olanlardan tutun da olası başka depremden korkan, yurt dışında yaşayıp deprem bölgesine karavan göndermek isteyenlerden birçok soru aldım. Şu günlerde özellikle İstanbul'dan da birçok yorum ve soru alıyorum” dedi.
"Depremi yaşayanlar evleri hasarsız dahi olsa kesinlikle içeri girmek istemiyorlar" diyen Yavuz, “Hatta ev hayatını bırakıp karavanda yaşamayı düşünen çok fazla kişi var. İnsanlar en çok 'Karavanda uzun süre yaşamak mümkün mü?' tarafını merak ediyor. Bir de karavanda yaşarken nelere ihtiyaç olduğunu soruyorlar” deyip ekledi:
"Deprem travması birçok travmadan daha ağır bence. Biz evde yaşayan bir toplumuz. Dışarıda gezerken bile bir eve gitseydim diye düşündüğümüz çok olur. Ev bizim güven alanımızdır. Deprem en güvende hissettiğimiz alanı elimizden alıyor. Bu yüzden deprem riski az olan şehirlere giden, gitmeyi düşünen tanıdıklarım var. Örneğin İstanbul’da çalışan avukatların Ankara’ya geçmişe nazaran çok daha büyük oranda taşındığını, Ankara Barosu'na kayıt yaptırdıklarını biliyorum.”
'EN BÜYÜK AVANTAJI EVİNİZİN TAŞINABİLİR OLMASI'
Deprem sonrası karavanda yaşamanın mümkün olduğuna dikkat çeken Yavuz, karavanın en temel ihtiyaç olan barınma ihtiyacını karşılayacağını ancak tam zamanlı bir yaşam için karavanın birtakım donanımlara sahip olması gerektiğinin altını çizdi. Tolga Han Yavuz, “Tam zamanlı bir yaşam için öncelikle karavanda elektrik için güneş enerji ve ısıtma sistemleri, mutfak, banyo ve tuvalet olmazsa olmazlardan. Bu donanımlara sahip olan bir karavanda sadece dışarıdan kullanmak için su almak haricinde başkaca bir şeye ihtiyaç duymazsınız. Biz ailece karavanda yaşarken herhangi bir güvenlik endişesi duymadık. Uzun süre çadır deneyimi de olan birisi olarak bence çadırdan çok daha güvenli ve konforlu” ifadelerine yer verdi.